Ana içeriğe atla

Gaziantep Yöresel Kıyafetleri

Gaziantep Yöresel Kıyafetleri
Giyim Kuşam: Çeşitli boyalara defalarca batırılarak ve
kendine has renk ve motifler verilerek yapılan bir dokumadır. Ham maddesi filoş
denilen suni ipek ve pamuk ipliğidir. Kutnu bezi dokumacılığı Türkiye’de yalnız
Gaziantep’te dokunan bir dokuma türüdür. Kutnu kumaşı yöresel kıyafet,
aksesuar, turistik giysi, çanta, terlik, perdelik, kumaş ve halk oyunları
ekiplerinin elemanlarının kıyafeti olarak kullanılmaktadır.



Kadın Giysileri
Başa Giyilenler:


Merkez ve çevre köylerde çevre yazma gümüş taç üzerine ya da
tepelik üzerine poşu ya da taçh fes üstüne dolak atılmış, ön kısmına gümüş ve
altın dizili bir biçimde yapılmaktadır."Çarşaf, meşrefe ve mezar”da
kullanılmaktadır.



Meşref: Varlıksız kişilerde başa atılmış kareli bir örtüdür.



Mezer: Peştemallara da mezer adı verilir.



Aynca yörede "kafiye”de kullanılmaktadır. Meşrefe üste
aldıkları örtülerin herbiri içinde kullanılır.



Yörede yine "hisir" adı verilen iyi cins gümüşten
oluşan taç ve hotoslar kullanılmaktadır. Altından yapılmış olanlarda
"teste" adını alır. Başa gümüş işlemeli fes giyilir. Feslerin üzeri
ve etrafi süslüdür. Ön kısımda alna doğru "gazi" denilen altınlar
sarkar. Aynca gümüş penezde sarılabilir. Fesin önünde gümüş bir küpelik
asılıdır. Kenarlan gümüş paralı olan taç, fesin üstüne yerleştirilir. Fesin
üzerine pullu dolak örtülür. Etrafına ipekten yapılma poşu sarılır. Fesin
üzerine tor kuşunun tüyleri boyanarak takılır. Ayrıca üst ve yan taraflara
karagöz çiçekleri de sokulur. Fesin arkasından ince ve parlak olan renk renk
pullu yazmalar asılır. Saçlara ek olarak sac kaytanlan takılır. Yüzde yanaklara
gelecek şekilde paralı, boncuk işlemeli yanaklıklar vardır. Bunların adına
"sekke" denir.



Barak Köyleri saçlarına "erbi" denilen siyah
ipekten yapılmış suni saç takarlar. Buna sağ bağı da denir. İpek ahmediye
bağlanır. Yan üst ve sol tarafa tozak denilen horoz, tavuk tüylerinin
renklendirilmişlerinden bir demet takarlar.



Tepelik: Çuha fes üzerine gümüş tepelik, gümüş alınlık ve
yanak kısmına sarkan gümüş penezden oluşur.



Ahmediye: Tepelik üzerine sanlan bu poşu, saf ipekten olup
üzeri işlemelidir. Portokal rengindedir.


Tozak: Tavuz kuşu, güvercin, telekçi kuşu, tavuk gibi
hayvanlann tüylerinden ve mevsim çiçeklerinden oluşur.



Altuniye Poşu: İpekli olup, kenar kısmı sırma işlemelidir.
Alın kısmına ahmediyenin üstüne sarılır.



Sırta Giyilenler:



Salmalı Gömlek: Üzeri simle işlemeli olup, yakasızdır. İçe
giyilir. Kolları uzun olduğundan el bilek kısmından ve omuz üzerinden tam boyun
kısmına bağlanır.



Merkez ve çevre köylerinde iç çamaşırı olarak ciğer deldi
veya musabak giyilir. Salmalı gömleğin kolları üç eteğin kollarının
kirlenmesini önleyecek şekilde dışarıdan katlanarak ensenin hizasından iki
salma düğümlenir. Gömleğin üzerine mavi çuhadan yapılmış, fermane veya
kadıfeden yapılan hırka giyilir. Üç etek genellikle kadifeden yapılır. Cepkenle
buluzu andıran gömleklerde giyilebilir.



Elbeyli'de sırtta üç etek zubun (zibin) giyilir. Yani içi
astarlı uzun kollu etek kısmı üç parça olan uzun elbise bulunur.



Üç etek elbiselerin, genellikle kadife veya satenden yapıldığı
görülür. Beyaz ketenden üzeri işli üç etekler giyilir. Bunlara "ağ
saya" denir. Üç eteğin içine salmalı gömlek giyilir. Şeytan gömleği de
denen bu giysinin boyu yere kadar uzun ve salmaları büyüktür. Yörede içte
yakasız düz "köynek" vardır. Bu köynek hassa kumaştan yapılmıştır.
Bunun üzerine gümüş işlemeli üç etek denilen zubun giyilir. Üç eteğin
üzerindeki değişik renkte çizgi motiflere baran adı verilir. Baran gümüş
işlemelidir. Ön tarafi açık olan üç eteklerin ilik kısımları bürümcek ya da örme
işlemelidir. Bunun üzerine de gümüş işlemeli bir üstlük giyilir. Üstlükler
kadifeden yapılır, göğüse gelen kısımlarla arka kesim kendinden dokuma
işlemelidir. Üç etek zubunlarınn kol ağızlarında "salma" denilen
kolcuklar vardır". Bu kolcuklar iş esnasında dirsek üstünden bağlanır.



Barak köylerinde ise "salmalı gömlek" giyilir. Bu
gömleğin üstüne kadıfeden "üç etek" giyilir. Aynca mavi çuhadan
yapılan, yakasız, önü açık ve kol ağızı dar olan "fer*mane" veya
"hırka" giyilir. Kışın "pamuklu hirka" yazın ise ince
kumaştan yapılan "sam hırkasi" giyilmektedir. Gaziantep'te genel
olarak içe "salmalı gömlek" giyilmektedir.Bu salmalar bazı yörelerde
dar ve küçük, bazı bölgelerde ise geniş ve uzundur. Gömleğin kollarına eklenen
salmalann amaci, iş esnasında kadıfe olan üç eteğin kollarının kirlen*mesini
önlemektir. Merkezde ve çevre köylerde entarinin ve üç eteğin üzerine belde
"kemer" ya da "kuşak" bulunur. Kemer altın veya
gümüştendir. Kuşak ise kumaş üzerine işlemeler ve çeşitli süsler ile elde
edilir. Sal kuşak da bağlanabilir.



Elbeyli'de gümüşten yapılma çeşitli kemerler vardır.



1- Kırma turalı gümüş kemer



2- Kasnak gümüş kemer (tek parça gümüşten yapılmıştır. on cm
eninde kıvrılmıştır.)



3- Zincirli kemer



Yörede üslük ve etek, zubunun üzerinden gümüş bir kemer
takılır. Gümüş kemer*ler tek parça, bazıları motif motif kesme gümüşlerden
yapılmıştır. Altlarından kalınca bir bez geçirilerek çabuk yıpranması önlenir.



Barak köylerinde; belde gümüş "aşık" veya
"hasır" kemer bulunur. Merkezde en alta iç donu giyilir. Üzerlerine
çeşitli renklerde şalvar giyilmektedir. Şalvann üzerine giyilen salmalı
gömleğin etek kısmı dize kadar iner. Üç etek ise gerekirse arkadan iki yandaki
parçaları ortada birbirine bağlayarak giyilir. Elbeyli'de şalvar bilekten
büzmeli ve boldur. Göz alıcı renkler tercih edilir. Şalvann üzerine zubunun
etekleri iner. En üstte ise yere kadar uzun olan önlük takılır. Bu önlük
büzgülü ve ince kemerlidir. Kilis'te ise üç eteğin altından çiçekli basmadan dikilen
bir şalvar bulunur. Bu şalvarın paça kısımları işlemelidir.



Barak oymağında da kadınlar ve genç kızlar şalvar giyerler.
Ayrıca uzun önlük takarlar.



Mini Yelek: Kolsuz ve yakasizdir. İç gömlek üzerine giyilir.
İpeklidir



Gümüşlü Keten: Omuza alınır. Bir köşesi boncuklar ve renkli
pullarla işlenir. Örgü saçlar ve üzeri gümüş halhallarla kaplıdır. Kaytan
denilen gümüş saçakları vardır.



Önlük: Bele takilır. Genellikle etek kenarlan işlemeli ve
düz olanlan da vardır. Şalvar: Genellikle ipeklidir. Desenli olanlan da vardır.



Üç Etek: Uzun kollu ve yakasızdır. Ketep olup, elde etek
kenarlan ve yakası motif işlidir. Mini gömleğin üstüne giyilir.



Ayağa Giyilenler:



Merkezde ve çevre köylerinde kadın giysilerinde ayaklarda
genellikle elde işlenmiş yün çorap kullanılır. Bunlara "sivas" çorabı
denir. "Zırhlı çorap" ise bacağa bağlanarak giyilir. Ayaklarında
yemeni bulunur. Yemeninin birçok çeşidi var. Gül şeftali yemeni (annabi, siyah
merküp, çarpana ve krrlangıç) adı verilen yemeni çeşitleri vardır. Edikler
konçlan uzun olarak ayak bileğine kadar çıkmış bir şekilde yapılır. Yörenin
orjinal ayakkabısı "kapkap”tir. Tahta ve deri karışımından oluşur.
Üzerinde gümüş kakmalar ve çıngıraklar bulunur. Yöresel ediklerin adına
"hade" denir. Edik biçiminde olan bir kunduradır. Başka bir çeşide
de, mesi-lapçin adı verilir.



Elbeyli köylerinde ayaklarda yemeni veya tabanında demir
çakılı nalçadan papuç görülür. Yörede aynca ayağa beyaz ya da açık sarı renkte
çorap giyilir. Bu çoraplar bazen işlemeli olur. Ayakkabı olarak genellikle
kırmızı renkte olanlar tercih edilir. Bazen kara yemeniye de rastlanır. Barak
yöresinde ayağa edik giyilmekte ve genellikle sarı renkte olanlar tercih
edilmektedir. Aynca yemeni, postal türü ayakkabılarda giyilmektedir.



Çorap: Genellikle yündür ve elde örülür.



Yemeni: Kırmızı renktedir. Altı düz ve rahattır.



Takılar:



Basın alın kısmına küpe görünümlü altın ve boncuk işli takı
takılır. Feslerin kenarlan "gazi" denilen altınlarla süslüdür.



Boyuna ise gümüş kolye takılır. Aynca beşibirlikler de
yaygındır. Bu takıların üzerinden "hamayli”lar sarkar. Ayak bileklerine
"halhal" denilen bir bilezik takılır. Halhalların uçlannda
"kongurdaklı" sarkmalar vardır.



Aksesuar:



Gümüş Kemer: Gümüşten olup, kelebek şeklinde bir tokası
vardır.



Mendil: Üzeri pul işlemeli olup, bele takılır.



Muska: Genellikle deriden olur.



Gerdanlık: Altından yada gümüştendir.



Erkek Giysileri







Başa Giyilenler



Gaziantep'in merkezinde fes, tunus fesi, hazırli fes,
hasırsız fes şeklinde mavi püsküllü olarak kullanılmaktadır. Aynca
"göpcük" adı verilen bir fes çeşiti de çevre köylerde
kullanılmaktadır. Yine fes, keçeden yapılmış "külah”lar ya da
"terlik" adı verilen patiskadan oluşan bir başlık giyilir, sarık,
beyaz tülbent, "ağabani" birbiçimde sarılır. Bazen poşu, kuşak,
çember terliğin üzerine sarılırdı. Elbeyni ve çevre köylerinde köylüler
başlanna beyaz keşik "turban" takarlar.



Müsabeyli Bucağı ve köylerinde erkekler başlarına
"terlik" dedikleri bir külah giyerler. Bu terlikler beyaz ya da açık
san renkte örülür. Üzerlerine koyu sarı renkte motifli işlemeler yapılır. Dag köylerinde
bu terlikler uzun ve sivridir. Terliklerin ucunda ko*yu sarı ya da beyaz renkte
bir püskül vardır. Terlikler genellikle iplikten örülmektedir. Terliklerin
etrafına ipekli poşu sarılır. Poşu sim işlemelidir. Poşulann uçlan püsküllüdür.
Bu püsküller poşu sarılınca alına ve gözlerin üzerine sarkar. Poşunun bir ucu
sağ tarafindan döşe kadar sarkıtılır.



Barak yöresinde ipekli kavun sarısı veya beyaz ahmediye
giyerler. Beyaz poşu fakirlik, sarı poşu zenginlik ifadesidir. Beyaz poşuya
"merkeziyet" de denilmektedir.



Merkezde ve dağlık bölgedeki köylerde külah ve terlik
hakimdir. Külah ve terliğin çevresine bir poşu sarılır.



Suriye sınırına yakın köylerde "ağil" hakimdir. En
eski başa giyilen giyim şekli, etrafına poşu bağlanan sivri külah ve terliktir.



Merkeziyet: Başa takılır.Beyaz renkte ipek olup kenarları
yuvarlak top şeklinde ipek püskül işlidir.



Sırta Giyilenler:



Merkezde gövde kısmında, dize kadar uzanan geniş cübbe,
yakasi "sako" biçiminde dökülen hırka ve aba eski giysiler arasında
kullanılmaktadır. Abalar, kırmızı, uzun kollu ya da kolsuz ya da önü açık
biçimde "maşlah”da giyilir. Yine bazılarınca buna kuzu derisinden
yapılmış, kürk biçiminde maşlahlar bulunur. Bunlara "buziye" ya da
"kol*suz salta" da denir. "Cepken" sirma işlemeli olarak
kullanılır. "Zibin" açık ve kapalı gi*yilen gömlek türünden bir giysi
kullanılır. Zıbınlar bu yörede omuzdan düğmeli olarak kullanılır. Aynca cepken
altına yakasız uzun kollu mintan giyilir.



Elbeyli köylerinde üzerlerine beyaz gömlek, bazen de uzun
zıbın (uzun elbise), önden düğmeli (yarım yaka) gömlek giyilir. Diğer yörelerde
ise yakasız mintan giyilir. Yöredeki adı içlikdir. Keten dokuma olan içlikler
yukarıdan aşağıya sık çizgilidir. İçlikler beyaz ya da kirli beyaz
renktedir.Çizgileri ise kahverengi veya mavidir. Bu içliğin üstüne kahverengi
veya lacivert bir yelek giyilir.Bu yelekler işlemeli ve çok düğmelidir.Adına
"bürümlü yelek" denir. Bazı köylerde ise "lark düğmeli”de
denilmektedir. Yeleklerin belin üstünde kalan sag ve sol yanları kaytan
işlemelidir. Bu işlemelerin motifleri ayağa giyilen şalvarların cep altı
motiflerinin aynıdır. Bürümlü yeleklerin düğmeli bölgesi yukandan aşağıya
bürümcem örmelidir. Aynı bürümcekten top top düğmeler çok sık biçimde
dikilmiştir. Bürümlü yeleklerin kollan yarımdır. Kol ve arkalar ipekli
kumaştandır. Bürümlü yeleklerin üzerine özellikle dag köylerinde aba giyilir.
Kara, kırmızı, kurşuni, beyaz-kara çizgili olmak üzere birçok renkleri vardır.
Beyaz üzerine yukandan aşağı çizgili abalar ince dokunurlar. Bunlar genellikle ovalık
köylerinde giyilir.



Bu abalann adına taşci abası denir. Maraş abası da denilir.
Dag köylerinde genellik*le kalın aba giyilir. Kırmızı abalann arka üst kısmı ve
döş üstleri kendinden dokunmuş olarak işlemelidir. Abalann yakası olmaz.
Kırmızı abalann üzerinde ince ve seyrek beyaz süs çizgiler vardır. Dar gelirli
olanlar keçi kılından dokuma kara aba giyerler.



Barak ve çevresi köylüleri ise "çitari yelek" ve
üzerine barak abası giyerler. Zen-ginler, üzerine cepken giyerler. Bu cepken
işlemeli ve sirmali maşlah şeklindedir. Maş-lak Araplann özel
kiyafetlerindendir. Fakirler aba giyerler, işlemelidir. Sırmalan daha azdır.
Cepken altma kapatmalı gömlek giyerler. Düğmeleri solda omuzdan başlar. aşağıya
doğru iner. Ayrıca bu gömleğe zubun da denir. Kutlu zubun da giyildiği olur.
Gömlek beyaz üzerine siyah çizgilidir. Renkli de olabilir. Abalar; yerli aba,
Maraş abasi, Form abası, yarım aba adlarını alır.



lç kısma "zıbın, kutnu zubun" adlan ile anılan
uzun elbise giyilir. Üstüne mintan veya içlik denilen yakasız uzun kollu
yukandan aşağı doğru çizgili gömlek giyilir. "Kırk düğmeli veya bürümlü
yelek" denilebilen çok düğmeli bir tür yelek giyilir. Abalar yakasızdır.
Kalın dokuma, ince dokuma yerli abadır.



Merkez ve çevre köylerinde alt kısma şalvar giyilir. Şalvar siyah
ya da mavi renkte uzun ve bol şekilde yapılır. Bu şalvarlar için
"çintiyan" adı kullanılmaktadır.



Varlıklı olanlar çuhadan yapılmış şalvar giyerler. Uçkurlu
ve patiskadan yapılmış türleri de vardır. Asıl yörenin en eski şalvar cinsi
kıldan yapılmakta ve varlıklılar tarafindan kullanılmaktadır. Yörede
"çakir”da kullanılır. Donlara tuman adı verilir. Bunlar da bol ve topuğa
kadar uzun bir yapıdadır. Uçkurla belden tutturulur. Bu donları uçkurları süslü
olarak yapıldığından zıbının önünden sarkıtılması yörenin geleneklerindendir.



Elbeyli'de özellikle mavi, siyah renkli şalvar giyilir.
Şalvarın cep ağızları kaytan işlemelidir. Yörede aynca bel altına şalvar
giyilir. Bu şalvarın ortası bol ve torba biçiminde aşağı doğru sarkıtılır.
Torba biçimindeki şalvar ortasının yürürken dizlere dolanmaması için en uç
kısma içeriden bir kurşun ya da dekir dikilir. Bu durum aynca zengin bir
görünüm verir. Şalvarlann cep ağızları bürümlü yeleklerdeki aynı motifli
bürümcek işlemedir. Aynı işlemeler şalvarın paçasında da bulunur. Bazen de paça
kısımlarında sim işlemeler vardır. Genellikle şalvar ve bürümlü yeleklerin
rengi ve kumaşi aynıdır. Şalvarlar da bürümlü yelekler gibi gabardin kumaşından
yapılır. Bunların birçok renkten yapılmasına karşın,dağ köylerinde genel olarak
kahverengi, lacivert ve çokaz olarak da kurşuni renk tercih edilir.



Barak yöresinde mencester şalvar denilen menchester isimli
kumaştan yapılan şal*var giyilir.Şalvarın içine uzun bağlamalı tuman giyilir.
Bağları ayaktadır. Kahge bezinden yapılır

Dürümlü şalvar da kullanılır. Dürümlü şalvarın renkleri gri ve kahverengidir.
Fakirler pamuklu şayak şalvar giyerler. Buna sayalı şalvar da denilmektedir.



Yörede çintiyan da görülmektedir. Şalvar kuba-orta,
kuba-halebi diye isimlendirilmekte ve bu isimler genellikle şalvarın dikim
biçimine verilen adlardır. Kuba şalvar oldukça bol, yanm kuba paçalar dar, orta
kısmı (peyik) genişçe şalvardır. Halebi şalvarlar mencester denilen bir
kumaştan yapılmış, paça kısmı fermuarın yarısı ile kaplanmış (dayanıklı olması
için) genellikle siyah renkte bir tür şalvardır. Aynca ice tuman da
giyilmektedir. Amerikan bezinden yapılan şalvar biçimle paçaları biraz kısa bir
şalvar altlığıdır.



Şalvar: Genellikle siyah kumaştan olup beli beyaz
uçkurludur. Aynı zamanda açık kahve renginde ve cep-ayak kenarları işlemeli
olanları da vardır.



Cezair Yeleği (Kırk Düğme): Yakasız olup, iç gömleğin
üzerine giyilir. Yaka kısmı sırma işlemelidir. Büyük bir özenle işlenir.
Kolsuzdur.



Aba: Kısa kollu olup, cezair yeleği üzerine giyilir. Üzeri
saf ipek ve sırma işlemelidir.



Kuşak: Bele takılır. Renkli iplikle işlenir. Dokuma
tezgahında dokunur. Gaziantep'e mahsustur



İç Gömlek: Yakasız olup genellikle boyuna çizgilidir. İpek
kumaştan yapılır.Sadece yakada bir düğme vardır. Kollan bol ve rahattır.



Ayağa Giyilenler



Gaziantep'in merkezinde ayaklarda işli yün çoraplar
bulunmaktadır. Kundura-yemeni, kırmızı renkli ya da sarı renkli olmak üzere
kullanılmaktadır. Bazı "kabarah ayakkabı" giyenler görülür. Bunlara
postal, potin adı verilir, aynca erkekler arasında çarık, papuç, lapçin,
karçın, kelik adı verilen papuçlar giyilir.



Elbeyli'de ayaklarda yemeninin her türlü rengi kullanılır.
İşlemeli veya düz yün çorap görünmektedir. Yörede bazı köylerde ayağa kırmızı
veya siyah yemeni giyilmesine karşın, dağ köylerinde "kırmızı postal"
giyilir. Kulaklı yemenilerin daha eski olduğu bilinir. Kırmızı postallar tok
burunludur. Burun ve topuk arkaları yine sahtiyeden parça yama olarak
süs-lüdür. Postal siyah olursa yamalar kırmızıdır.



Barak köylerinde ayaklarına kırmızı merküp, keçi derisinden
yapılmış altı nalçalı şamaniye mavi püsküllü edik giyerler. Burnu yukarı doğru
kıvrıktır.



Postal uzun konçludur. Genellikle tarlada çalışırken veya
kışın iş esnasında giyilir.



Çorap: Genellikle beyaz olur.



Hade: Günümüzde artık tarihe karışan bu ayakkabı camuz
derisinden yapılır. Ayak bileğini iyice sarar. Genellikle mor veya siyah
renktedir.



Aksesuar



Köstek: Bele, kuşağın üzerine takılır. Gümüştür.



Tütün Kesesi: Erkeklerin kendi aksesuarlarını koymak
içindir. Çakmak, sigara tablasi vb. Kadıfe olanı makbuldür. Üzeri sırma
işlemelidir.



Mendil (Sallama): İpekli mendil olup, kenarı işlemeli veya
düz olur.



Bele Takılanlar:



Merkez ve çevre köylerde belde sal kuşak vardır. Kemer,
trablus sal, kayış kuşak, acem şalı, yün ve ipek ya da yün ve pamuklu
karışımından oluşan birkaç kat sarılan kuşaklar kullanılır. İçinde bıçak, tütün
kesesi, sigara tablası vb. muhafaza edilir. Bacağa bağlanan kaytanlar göbek
kısmımın altından doğru sarkıtılarak bir kavis yaptırılır. Kuşakların üstüne
çevre köylerde, bir kalın palaska adı verilen meşin kemer kullanılmaktadır.



Elbeyli'de ise bele "palıska kuşak" bağlanır.
Antep kuşağının üzerine yörede paliska adı ile anılan meşin kemer bağlanır.



Yörede aynca, bürümlü yelek ve şalvarın üzerinden bele bir
kuşak sanlır. Kuşak genellikle beyaz ve ipeklidir. Püsküllü olan kuşağın
püskülleri aşağı doğru sarkar. Ayrıca vücudun sağ yanına doğru genişletilerek
dolandırılır. Bel kuşağının ucu vücudun sag yanından diz üstüne kadar sarkar.
Genel olarak bel kuşağının bu olmasına karşın bazen başa sarılan gümüş ya da
sim işleme poşularında bele sanldığı görülür. Çok az olmakla beraber sal kuşak
saranlar da görülür. Barak yöresinde "Horasan kuşağı" takarlar.
Zenginler "sal kemer" takarlar. Kuşak bulamayanlar beyaz poşu
bağlarlar. Tütün kesesi (sirmah), çakmaklık (sırmalı) ve köstekli saat bele
takılan aksesuarlardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

şehitler kervanı sözleri

28. Az Kaldı Zafere Rahmet yelleri esti kurak çöllerde Göz yaşı sevince dönüştü gözlerde Tek hükümran Allah’tır pak gönüllerde İslamın gür sedası yükseldi yine Zafere zafere az kaldı zafere Alinin kılıcı Hüseyinin elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Bahardır tomurcuk verdi bütün ağaçlar Lalelerle doldu tarlalar ve topraklar Kolları sıvamış korkmadan çalışanlar Ekilen biçilir bir hasat vaktinde Zafere zafere az kaldı zafere Alinin kılıcı Hüseynin elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Bugünkü meşakket yarın rahatlıktır Bugünkü esaret yarın azatlıktır Güneş ülkesinden biz gün ısmarladık Zülmün sonu İslamdır elbet yine Zafere zafere az kaldı zafere Ali’nin kılıcı Hüseyn’in elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Doğurdu umutlar evliyanın duası Mevlananın seması ve Yunusun aşkı Alinin kılıcı Hüseynin elinde Savaşır meydanlarda zafere az kaldı (Ş.K. 3/1) 29. Tarihe Kaydedildi Damarlarımızda gezen kanınız Gönüllere kazıldı adlarınız İslam için feda olan canınız Tarihe kayd edil

inönü caddesi iran pazarı

İRAN PAZARI SOKAGI

sehit molla şükrü muhittin

Bahar geldi Suruça açtı kandan gülleri Gecenin karanlığına ışık tuttu kanları Yola çıktı Suruçtan Şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyeddin davanın kurbanları İki yaprak döküldü iki damla kan düştü Kurumuş yapraklara bahar geldi can düştü Gecenin karanlığını yırttı kurşun sesleri Molla Şükrü, Muhyiddin bir yana cihan düştü. Suruç topraklarında kan düşünce gül açtı Dökülen her damla kan karanlığa nur saçtı Yola çıktı Suruçtan şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyiddin şehadete ulaştı. Bu yol yiğitler yolu geri kalsın ahmaklar Sanmasınlar ki saklar onları karanlıklar Öyle bir gün doğdu ki Suruç ufuklarında Molla Şükrü, Muhyiddin meydan okur korkaklara. Bu kanlı katilleri kanlarımız boğacak Hizbullahi dünyadan zalimleri kovacak Mazlum uyandı Suruçda eman yoktur zalime Molla Şükrü, Muhyiddin kanınız alınacak                                            ŞEHİDLERE SELAM OLSUN GÜNEYDOĞUDA MÜRTED ÖRGÜT(PKK) , TAĞUT VE MÜNAFIKLARIN ELLERİYLE ŞEHİD OLAN TÜM KARDEŞLERİMİZE SELAM OLSUN, TÜM