Ana içeriğe atla

gaziantep bayazhan konagı




*Bayazhan Balkonundan Kırkayak Parkı

Bayazhan, bir tütün tüccarı olan, o dönemde Gaziantep'in Hasankeyf tütününü kendine ait olan deve kervanı ile Mısır'a ihraç eden Bayaz Ahmed Ağa, Bayazhan'ı ortağı ile birlikte, Halepli mimar ve taş ustalarına yaptırmıştır.Yapımı 1904'te başlayıp 1909 yılında bitmiştir. İnşaat işleri ile bizzat Bayaz Ahmet Ağa ilgilenmiştir. İhracat ile ilgili olarak Mısır'a geliş gidişlerinde konakladığı Halep'teki, o yıllarda çok meşhur olan bir Han esin kaynağı olmuştur Bayaz Han'a.

Birinci Dünya Savaşı sonrası İngilizler, Antep'i işgal ettiklerinde Bayazhan'ı, karargah olarak kullanmışlardır. Hanın bir bölümü ise Antep savunması yıllarında hapishane olarak kullanılmıştır.

Gaziantep'te ilk sinema filmi Bayazhan'ın büyük salonunda gösterilmiştir. Bayaz Ahmed Ağa'nın 1919 yılında vefatından sonra Han'ın yarısı ailesine, diğer yarısı ise ortaktan Tekel Baş Müdürlüğü'ne intikal etmiştir. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey'in gişimleriyle 5.5.2005 tarihinde Belediye bünyesine geçirilmiş restorasyon çalışmalarına başlanmıştır.

2009 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan ve üst katı Gaziantep Kent Müzesi haline dönüştürülen BAYAZHAN’ın altı katı ise yaklaşık 6 ay süren bir çalışma sonucunda benzersiz bir tesise dönüştürülmüştür.

Bayaz A.Ş. tarafından işletmesi yapılan tarihi BAYAZHAN içerisinde 2 adet Restaurant, 1 adet Kahve Evi ve yöresel ürünlerin satıldığı 8 adet dükkanın yanı sıra 750 metrekarelik bir avlu, 300 metrekarelik bir teras ve tesisin arka tarafında 300 araç kapasiteli bir otopark yer almaktadır.Paylaş

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

inönü caddesi iran pazarı

İRAN PAZARI SOKAGI

şehitler kervanı sözleri

28. Az Kaldı Zafere Rahmet yelleri esti kurak çöllerde Göz yaşı sevince dönüştü gözlerde Tek hükümran Allah’tır pak gönüllerde İslamın gür sedası yükseldi yine Zafere zafere az kaldı zafere Alinin kılıcı Hüseyinin elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Bahardır tomurcuk verdi bütün ağaçlar Lalelerle doldu tarlalar ve topraklar Kolları sıvamış korkmadan çalışanlar Ekilen biçilir bir hasat vaktinde Zafere zafere az kaldı zafere Alinin kılıcı Hüseynin elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Bugünkü meşakket yarın rahatlıktır Bugünkü esaret yarın azatlıktır Güneş ülkesinden biz gün ısmarladık Zülmün sonu İslamdır elbet yine Zafere zafere az kaldı zafere Ali’nin kılıcı Hüseyn’in elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Doğurdu umutlar evliyanın duası Mevlananın seması ve Yunusun aşkı Alinin kılıcı Hüseynin elinde Savaşır meydanlarda zafere az kaldı (Ş.K. 3/1) 29. Tarihe Kaydedildi Damarlarımızda gezen kanınız Gönüllere kazıldı adlarınız İslam için feda olan canınız Tarihe kayd edil

sehit molla şükrü muhittin

Bahar geldi Suruça açtı kandan gülleri Gecenin karanlığına ışık tuttu kanları Yola çıktı Suruçtan Şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyeddin davanın kurbanları İki yaprak döküldü iki damla kan düştü Kurumuş yapraklara bahar geldi can düştü Gecenin karanlığını yırttı kurşun sesleri Molla Şükrü, Muhyiddin bir yana cihan düştü. Suruç topraklarında kan düşünce gül açtı Dökülen her damla kan karanlığa nur saçtı Yola çıktı Suruçtan şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyiddin şehadete ulaştı. Bu yol yiğitler yolu geri kalsın ahmaklar Sanmasınlar ki saklar onları karanlıklar Öyle bir gün doğdu ki Suruç ufuklarında Molla Şükrü, Muhyiddin meydan okur korkaklara. Bu kanlı katilleri kanlarımız boğacak Hizbullahi dünyadan zalimleri kovacak Mazlum uyandı Suruçda eman yoktur zalime Molla Şükrü, Muhyiddin kanınız alınacak                                            ŞEHİDLERE SELAM OLSUN GÜNEYDOĞUDA MÜRTED ÖRGÜT(PKK) , TAĞUT VE MÜNAFIKLARIN ELLERİYLE ŞEHİD OLAN TÜM KARDEŞLERİMİZE SELAM OLSUN, TÜM