ÇEŞMELERİMİZ |
TOMUZLAN HATIN
Masal genellikle halkın oluşturduğu, ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, olağanüstü kişilerin başından geçen olağan dışı olayları anlatan kısa hikayelerdir. Çocukluğumuzda masallar bizi hayal dünyasına götürürdü. Devlerden, saraylardan, ejderhalardan oluşan bir hayaldi bu. İyinin hep kötüye galip gelmesi ile biterdi masalların sonu. Bu masalları kim bilir hangi yaşlı nineler, kaç çocuğa anlatıp onları mutlu etmişlerdir. Yöremizdeki masallardan bir örnek:
Evvel zaman içinde, halbır saman içinde, deve tellallık ediyken, eşek hamallık ediyken, gara geçiler berberde, tombul guzular çimende otleyken, o yalan bu yalan, deveyi yuttu bi yılan, pire üstüne binip de deveyi gucağına alan, bu söylediklerimin hepsi yalan. Bir dene Tomuzlan Hâtın varmış. Tomuzlan deyip de geçmiyek. Tatlı sular içmeyek. Bu hikayeyi dinlerken gendimizden geçmiyek. Neyse sözü uzatmayak. Çok yalan söz atmıyak. Şarktan vurdum gılıcı, garptan çıktı bir ucu. Hakiyenin aslını biz şimdi görek.
Vaktiyle zamanında bir Tomuzlan Hâtın varmış. Bir gün tombul tombul, yuvalana yuvalana gezmiye çıkmış. Derken bi hallaçnan garşılaşmış. Hallaç gendine demiş kine,
-Boyu uzun beyler hâtın, saçı uzun selver hâtın, nerden geliyn, nere gediyn?
Tomuzlan da ona,
-Gişi aramaya gediym, demiş. Hallaç,
-‘Ba(a) varın mı?’ demiş. Tomuzlan, "Varırım varırım amma(a), ba(a) öfkelendin mi beni neynen döversin ?" demiş. Hallaç da ‘tokmaknan’ dede(e) kimi, Tomuzlan Hâtın, -Ben sa(a) varmam, deyp yoluna devam etmiş. Gediyken gediyken garşısına bir kilimci çıkmış. Tomuzlan’a demiş kine,
-Boyu uzun beyler hâtın, saçı uzun selver hâtın, nerden geliyn, nere gediyn ?
Tomuzlan, ‘Gişi aramaya gediym’ demiş. Kilimci, ‘Ba(a) varın mı?’ demiş.
Tomuzlan Hâtın, ‘Varırım, varırım amma(a), ba(a) öfkelendin mi beni neynen döversin ?’ demiş. Kilimci, ‘Mekemnen döverim’ demiş. Tomuzlan Hâtın da, “Yok ben sa(a) varmam” demiş. Gene yoluna devam etmiş. Bu sefer de garşısına bi dene sıçan çıkmış. O da Tomuzlan’a demiş kine,
-Boyu uzun beyler hâtın, saçı uzun selver hâtın, nerden geliyn, nere gediyn ?
Tomuzlan, “Gişi aramaya gediym” demiş. Sıçan, ‘Ba(a) varın mı?’ demiş. Tomuzlan Hâtın, ‘Varırım, varırım amma(a), ba(a) öfkelendin mi beni neynen döversin ?’ demiş. Sıçan, ‘Ben dövmem, ancak guyru(u)mnan gözüne sürme çekerim’ demiş. Tomuzlan Hâtın da ‘Eyleyse, ben sa(a) varırım’ demiş. İkisi elele verip eve gelmişler. Bir gün Tomuzlan sıçana,
-Ben kalkim da şu asbapları yuym, acı sen de get, bize bey evinden pendir, çörek getir, demiş. Sıçan goymuş getmiş. Tomuzlan Hâtın da don yumuya başlamış. Ceviz gabından küllük, fındık gabından gazan, fıstık gabından da teşti varmış. Tomuzlan Hâtın küllükten su alıyken, külle(e) düşmüş. O sırada evleri(i)n yanından atlılar geçiymiş. Tomuzlan Hâtın onlara,
-Tıkır tıkır atlılar, tıkırtısı datlılar, bey evine varası(ı)z, pendir çörek yiyesi(i)z, Sıçan Bey’e diyesi(i)z ki ‘Boyu uzun beyler hâtın, saçı uzun selver hâtın su alırkene külle(e) düştü, durmaya, gelsin’ demiş. Neyse sıçan gelmiş, Tomuzlan’a elini uzatmış ve demiş ki,
-Ver elini çekerek
Tomuzlan Hâtın,
-Yok ben sa(a) küserek, demiş. Sıçan yine, ‘Ver elini çekerek’ demiş. Tomuzlan, ‘Get ben sa(a) küserek’ dedee kimi, sıçan da gızıp ‘Eyleyse ben de sa(a) basarak deyp, ambel beter Tomuzlan Hâtını külle(e) bastırmış. Tomuzlan ölmüş, hakiyemiz de burda sona ermiş…
Yorumlar