Paylaş
MÖDDÜN HAKİYESİ
Olum möddün; çarkın dilini evde unutmuşum malleye var, konşu hattuç bacının evine get, süllümü süyüğe daya, takttan aşşaya in, masammaktan dırabzına yapışarak hayada in, allıkta mıha asılı dil var onu al. Yokarı kapı aç guş mahmilinde badıya tasında,şara var yi.Guş taasındada gıvır zvır var, kürsüye bas, onlarıda al, aşşaya in ocaklığa gir, oklanın yanında evirgeci al, ucuynan hamır lençesini galdır altındaki don gazanının içinde kelle var, ayaklarıynan beraber elet galaycı mamedaya ve ütsün. Hampalatçı kel ibo’ya da selam söle bizim gapıya bi kilid yapsın, bi kilit yapsın, bi de demir gaşık versin yanındağı düvende köşker hösöyne selamını söyle, benim yemenime gön dikiciydi dikmiş mi? Tabak muşdulu gağırdak getiriciydi, onuda al. Bi de acer ölbe al. Abdallardan da birez pirpirim, aş otu, yemlik, guzugula, çiydem acı da sovan, samsak al.
MİSGİLİM AYYUŞ
Misgilim Ayyuş Şehreküstü’de Ağa Camii’nin yanında (Pişirici’de)o civarda otururdu.Mahalleden geçinirler,gariban bir aile idiler. Gün ve geceleri hep hayalpereslikle geçerdi.
Yine bir gün tandırın başında otururken Ayyuş Bacı;
-Kele Herif, niye biz boş boşuna oturuyk. Dağlar daşlar boş boşuna duruy…Sabah gedek nerde boş bi yer bulursak bağ dikek”der. Kocası:
-Yorum Ayyuş sen eyi söleynde, aha bağı dikdik, aha üzüm oldu, bu üzümü kim gidip bağdan getirecek, aha üzüm geldi, Sal’ı nerden, masere gazanını, mengeneyi nerden bulacagız?Misgilim Ayyuş ceap verir:
-Kele Herif gazanı, mengeneyi,sal’ı BAL HÖSOlardan alırdık.
Yeri bahalım eyleyse gedek, sorak Bal Höso bize bunları verir mi? Tartışarak Bal Höso’nun evine gelirler. Kapıya çıkan Hösaya durumu anlatırlar.
Onlarda bu hayelperestleri hoş karşılar, ellerine bir miktar üzüm, sucuk, bastık, tarhana verir, salarlar.
MÖDDÜN HAKİYESİ
Olum möddün; çarkın dilini evde unutmuşum malleye var, konşu hattuç bacının evine get, süllümü süyüğe daya, takttan aşşaya in, masammaktan dırabzına yapışarak hayada in, allıkta mıha asılı dil var onu al. Yokarı kapı aç guş mahmilinde badıya tasında,şara var yi.Guş taasındada gıvır zvır var, kürsüye bas, onlarıda al, aşşaya in ocaklığa gir, oklanın yanında evirgeci al, ucuynan hamır lençesini galdır altındaki don gazanının içinde kelle var, ayaklarıynan beraber elet galaycı mamedaya ve ütsün. Hampalatçı kel ibo’ya da selam söle bizim gapıya bi kilid yapsın, bi kilit yapsın, bi de demir gaşık versin yanındağı düvende köşker hösöyne selamını söyle, benim yemenime gön dikiciydi dikmiş mi? Tabak muşdulu gağırdak getiriciydi, onuda al. Bi de acer ölbe al. Abdallardan da birez pirpirim, aş otu, yemlik, guzugula, çiydem acı da sovan, samsak al.
MİSGİLİM AYYUŞ
Misgilim Ayyuş Şehreküstü’de Ağa Camii’nin yanında (Pişirici’de)o civarda otururdu.Mahalleden geçinirler,gariban bir aile idiler. Gün ve geceleri hep hayalpereslikle geçerdi.
Yine bir gün tandırın başında otururken Ayyuş Bacı;
-Kele Herif, niye biz boş boşuna oturuyk. Dağlar daşlar boş boşuna duruy…Sabah gedek nerde boş bi yer bulursak bağ dikek”der. Kocası:
-Yorum Ayyuş sen eyi söleynde, aha bağı dikdik, aha üzüm oldu, bu üzümü kim gidip bağdan getirecek, aha üzüm geldi, Sal’ı nerden, masere gazanını, mengeneyi nerden bulacagız?Misgilim Ayyuş ceap verir:
-Kele Herif gazanı, mengeneyi,sal’ı BAL HÖSOlardan alırdık.
Yeri bahalım eyleyse gedek, sorak Bal Höso bize bunları verir mi? Tartışarak Bal Höso’nun evine gelirler. Kapıya çıkan Hösaya durumu anlatırlar.
Onlarda bu hayelperestleri hoş karşılar, ellerine bir miktar üzüm, sucuk, bastık, tarhana verir, salarlar.
Yorumlar