Ana içeriğe atla

Kayıtlar

şiir köşesi sevseydin keşke

Sana sımsıkı sarılmak istiyordum…bir kez görsem,bitirsem içimdeki özlemini bu kadar zor gelmeyecekti senden,sevginden vazgeçmek…Nasıl olsa alışkınım ya seni görmemeye , galiba böyle de başarabilirim…‘Ama eğer hissedersen hayatından çekildiğimi bana sana geri dönmemem için şans dile ‘ Neler yazmak istiyorum sana bir bilsen , tek yapabildiğim yazmak olduğundan yine yazıyorum işte! Seni daha önce de yazmıştım ama bu kez bir daha yazmamak üzere , seni beynimde,içimde bitirerek yazıyorum,yada bitirmek isteyerek… Ne kadar sürer bilmiyorum ama ben senden ,sevginden vazgeçmek istiyorum. Yine senden habersiz… Ben seni severken de senden habersiz sevmiştim. Belki de kendimden bile habersiz. Dünyaları etrafında döndürmek isteyen bir kalbi bilerek isteyemezdim. Kendimden ve senden habersiz ‘HERŞEYİM’ olmuştun sen… öyle ya sen bir taneydin; eşin benzerin yoktu yeryüzünde,yoktu senden daha güzel güleni. Yaşanmamış ve yaşamamış olsam bile sen özeldin. AŞK özeldi… Ne kadar

inönü caddesi iran pazarı

İRAN PAZARI SOKAGI

şehitler kervanı1 sözleri 1/15

1. Efsanevi Önder Keder yüklenmişti bütün bir alem Takat kalmamıştı düşmüştü kalem Saplasan hançeri duyulmaz elem Ey müminler bu gün günlerden matem Bu gün bulutlar boşaldı erkenden Laleler sümbüller yeşerdi birden Yürekler ağlayıp yanar derinden Şehidse gülümser yattığı yerden Ey şehidim kanın aktığı yerde Güvercinler hüzünle uçuştular Hazreti Yuşanın yattığı yerde Hüseyinler hasretle buluştular Görsen Resulullahı ey Hüseynim De, ki oralardan müjdeyle geldim Sancağı devralıp varislerden Binlerce hüseyin’lere yetiştirdim Ey gizem dolu efsanevi önder Allah’ın velisi Hüseyni lider Hıncımız kahrınla intikam biler Yolun yolumuzdur Kahraman Rehber (H.S 1) 2. Kahraman Yiğitler Kahramanlar ordusuyla yola çıktı kervanlar Dizildi ard arda görülmeli şen yiğit canlar Hasan kardeş, Molla Sabri, Hayriye en ön safta Molla Abdurrahman direndi yetişti kervana Molla Ramazan ve Selman, Muhammed Ata, Vahdettin Fedaisiydiler onlar bu mazlumlar

ŞEHİDLER KERVANI ..........3

 Bahar geldi Suruça açtı kandan gülleri Gecenin karanlığına ışık tuttu kanları Yola çıktı Suruçtan Şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyeddin davanın kurbanları İki yaprak döküldü iki damla kan düştü Kurumuş yapraklara bahar geldi can düştü Gecenin karanlığını yırttı kurşun sesleri Molla Şükrü, Muhyiddin bir yana cihan düştü. Suruç topraklarında kan düşünce gül açtı Dökülen her damla kan karanlığa nur saçtı Yola çıktı Suruçtan şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyiddin şehadete ulaştı. Bu yol yiğitler yolu geri kalsın ahmaklar                                            Sanmasınlar ki saklar onları karanlıklar Öyle bir gün doğdu ki Suruç ufuklarında Molla Şükrü, Muhyiddin meydan okur korkaklara. Bu kanlı katilleri kanlarımız boğacak Hizbullahi dünyadan zalimleri kovacak Mazlum uyandı Suruçda eman yoktur zalime Molla Şükrü, Muhyiddin kanınız alınacak                 Sanki yemin içmiş zalim Kalmayacak bir tek mümin Dar ağaçları kurulmuş Cellatların hepsi hain Çok kan

ataturk hayatı ve resimleri

ataturk resimleri ve hayatı Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik’te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi’ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın’dan Makedonya’ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım’la evlendi. Atatürk’ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı. Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği’nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik’e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiye