Ana içeriğe atla

GAZİANTEP TARİHÇESİ

TARİHÇE
Şahinbey yöresinin tarihi MÖ 4000 yıllarına uzanmaktadır. Gaziantep ilinin yerleştiği alanın, ilk uygarlıkların doğup geliştiği Mezopotamya ve Akdeniz arasında bulunması, dolayısıyla tarih öncesi çağlardan beri insan topluluklarına yerleşme sahası ve uğrak yeri olmuştur. MÖ 1800 yıllarında Hititlerin egemenliği altında kalan bölge, Hititlerden sonra Asurluların, MÖVI.yüzyılda da Perslerin egemenliğine girmiş ve Kapadokya Satraplığına bağlanmıştır. MÖ.IV.yüzyılda İskender?in egemenliğine girmiş, Onun ölümünden sonra Seleukoslar hakim olmuştur. MÖ.II.yüzyılda Roma?nın desteği ile bağımsızlığını sürdüren yöre, kısa bir süre Kommagene Krallığı?na bağlanmış ve MS.72?de Romalılar tümü ile buraya hakim olmuş, X.yüzyılın sonlarında Bizans?ın Telukh Theması?na (Yerel Yönetim Birimi) bağlanmıştır. Malazgirt Savaşı?ndan (1071) sonra, Selçuklular Emir Afşin yönetiminde 1067?de akınlar yapmış ve Türkmen boyları yöreye yerleşmiştir. Yöredeki Anadolu Selçuklu yönetimi Haçlıların 1098?de Urfa Haçlı Kontluğu?nu kurmalarına kadar sürmüştür. Yöre 1150?de yeniden Selçukluların egemenliğine girmiştir. Daha sonra Halep Eyyubileri buraya hakim olmuşsa da, 1218?de bir kez daha Selçukluların eline geçmiştir. İlhanlıların Anadolu?da etkili oldukları dönemde Memlüklulara bağlanmış, 1259?da İlhamlıların eline geçmiş ve her iki devlet arasında çekişme konusu olmuştur. XIV.yüzyıl boyunca Memlüklular ile Dulkadiroğulları arasında sürekli el değiştirmiş, XV.yüzyılda da Osmanlılar bu bölge ile ilgilenmeye başlamışlardır. Yavuz Sultan Selim?in Memlük Devletini ortadan kaldırması ile 1516?da Gaziantep yöresi ile birlikte Osmanlı topraklarına katılmıştır. Şahinbey, Mustafa Kemal Atatürk'ün nüfusa kayıtlı olduğu ilçedir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

inönü caddesi iran pazarı

İRAN PAZARI SOKAGI

şehitler kervanı sözleri

28. Az Kaldı Zafere Rahmet yelleri esti kurak çöllerde Göz yaşı sevince dönüştü gözlerde Tek hükümran Allah’tır pak gönüllerde İslamın gür sedası yükseldi yine Zafere zafere az kaldı zafere Alinin kılıcı Hüseyinin elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Bahardır tomurcuk verdi bütün ağaçlar Lalelerle doldu tarlalar ve topraklar Kolları sıvamış korkmadan çalışanlar Ekilen biçilir bir hasat vaktinde Zafere zafere az kaldı zafere Alinin kılıcı Hüseynin elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Bugünkü meşakket yarın rahatlıktır Bugünkü esaret yarın azatlıktır Güneş ülkesinden biz gün ısmarladık Zülmün sonu İslamdır elbet yine Zafere zafere az kaldı zafere Ali’nin kılıcı Hüseyn’in elinde Savaşır meydanlarda az kaldı zafere Doğurdu umutlar evliyanın duası Mevlananın seması ve Yunusun aşkı Alinin kılıcı Hüseynin elinde Savaşır meydanlarda zafere az kaldı (Ş.K. 3/1) 29. Tarihe Kaydedildi Damarlarımızda gezen kanınız Gönüllere kazıldı adlarınız İslam için feda olan canınız Tarihe kayd edil

sehit molla şükrü muhittin

Bahar geldi Suruça açtı kandan gülleri Gecenin karanlığına ışık tuttu kanları Yola çıktı Suruçtan Şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyeddin davanın kurbanları İki yaprak döküldü iki damla kan düştü Kurumuş yapraklara bahar geldi can düştü Gecenin karanlığını yırttı kurşun sesleri Molla Şükrü, Muhyiddin bir yana cihan düştü. Suruç topraklarında kan düşünce gül açtı Dökülen her damla kan karanlığa nur saçtı Yola çıktı Suruçtan şehidlerin kervanı Molla Şükrü, Muhyiddin şehadete ulaştı. Bu yol yiğitler yolu geri kalsın ahmaklar Sanmasınlar ki saklar onları karanlıklar Öyle bir gün doğdu ki Suruç ufuklarında Molla Şükrü, Muhyiddin meydan okur korkaklara. Bu kanlı katilleri kanlarımız boğacak Hizbullahi dünyadan zalimleri kovacak Mazlum uyandı Suruçda eman yoktur zalime Molla Şükrü, Muhyiddin kanınız alınacak                                            ŞEHİDLERE SELAM OLSUN GÜNEYDOĞUDA MÜRTED ÖRGÜT(PKK) , TAĞUT VE MÜNAFIKLARIN ELLERİYLE ŞEHİD OLAN TÜM KARDEŞLERİMİZE SELAM OLSUN, TÜM